Adana’da gömülü 20 yaş dişi çekimi yapan diş hekimlerinden olan Yaşar Çınar Nar, çene yapısında tam olarak süremeyen veya yanlış pozisyonda çıkan 20 yaş dişlerinin güvenli şekilde alınmasını sağlar. Gömülü 20 yaş dişleri, ağrı, şişlik, diş eti enfeksiyonu ve komşu dişlere zarar gibi sorunlara yol açabilir. Erken müdahale, hem komplikasyon riskini azaltır hem de iyileşme sürecini hızlandırır.

Gömülü 20 yaş dişi çekimi, genellikle lokal anestezi altında yapılır. Operasyon sırasında diş eti ve kemik dokusu dikkatlice açılarak dişe ulaşılır, diş parçalara ayrılarak çıkarılabilir. İşlem, cerrahi hassasiyet ve steril koşullarda gerçekleştirilir. Bazı durumlarda genel anestezi de tercih edilebilir, özellikle birden fazla gömülü dişin çekileceği vakalarda bu yöntem konfor sağlar.

Çekim sonrası süreçte ilk günlerde hafif şişlik ve ağrı görülebilir. Hekimin önerdiği ilaçların düzenli kullanılması, soğuk uygulama yapılması ve yumuşak gıdalarla beslenilmesi iyileşmeyi hızlandırır. Operasyon bölgesinin temiz tutulması, enfeksiyon riskini en aza indirir ve sağlıklı iyileşme sürecini destekler.

İşlemin AmacıGömülü veya kısmen sürmüş yirmi yaş dişlerinin oluşturduğu ağrı, enfeksiyon, çürük ve ortodontik sorunların önlenmesi
Uygulama YöntemiLokal anestezi altında, dişin etrafındaki yumuşak ve sert dokuların kaldırılması, dişin bölünerek veya bütün halinde çıkarılması
EndikasyonlarGömülü veya yarı gömülü 20 yaş dişlerinde ağrı, enfeksiyon (perikoronitis), kist, komşu dişlerde çürük/hasar, ortodontik sorunlar, çene ağrısı
KontrendikasyonlarAkut sistemik enfeksiyon, kontrolsüz sistemik hastalıklar, kanama bozuklukları, gebeliğin ileri dönemleri
HazırlıkKlinik ve radyografik muayene (panoramik röntgen), hastanın medikal geçmişinin değerlendirilmesi, ağız hijyeninin sağlanması
Uygulama SüresiDişin konumuna ve zorluk derecesine göre 20-60 dakika
AnesteziLokal anestezi (gerekirse sedasyon veya genel anestezi)
KomplikasyonlarŞişlik, ağrı, kanama, enfeksiyon, çene uyuşukluğu (sinir yaralanması), ağız açmada kısıtlılık, nadiren çene kırığı
İyileşme SüresiGenellikle 1-2 hafta; şişlik ve hassasiyet ilk birkaç günde en belirgindir
Dikkat Edileceklerİlk 24 saat tükürmek, gargara yapmak, pipetle içmekten kaçınılmalı; yumuşak, ılık gıdalar tercih edilmeli; ağız hijyenine dikkat edilmeli; enfeksiyon ve kanama bulguları takip edilmeli
Kontrol7-10 gün sonra dikiş kontrolü; komplikasyon yoksa ardından düzenli diş hekimi kontrolleri

Yazı İçeriği

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Neden Bir İhtiyaç Haline Gelir?

Gömülü 20 yaş dişi, aslında çenenin en arkasında sürmeye çalışan üçüncü ve son azı dişimizdir. Genellikle 17 ila 25 yaşları arasında, yani aklımızın başımıza geldiği söylenen yaşlarda ortaya çıktıkları için “akıl dişleri” olarak da anılırlar. Ancak modern insanın çene yapısı, bu en son gelen misafirlere her zaman yer açamaz. Düşünün ki genetik kodumuz bizi 32 dişe sahip olacak şekilde programlamış; ancak atalarımızın sert ve lifli gıdalarla beslenerek geliştirdiği geniş çene kemikleri, bizim yumuşak ve işlenmiş gıdalara dayalı modern diyetimizle birlikte zamanla küçülmüştür.

Sonuç olarak 32 diş için tasarlanmış bir genetik plana karşılık, genellikle sadece 28 dişi rahatça sığdırabilecek bir çenemiz vardır. İşte bu “yer darlığı” sebebiyle, yirmilik dişler düzgün bir şekilde çıkmak yerine diş etinin altında, kemiğin içinde veya yanlış bir açıyla sıkışıp kalır. Bu duruma “gömülü kalma” veya “impaksiyon” denir. Bu nadir görülen bir durum olmaktan ziyade son derece yaygındır; bilimsel çalışmalar neredeyse her 10 kişiden 9’unun en az bir adet gömülü yirmilik dişe sahip olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla bu durumla karşılaşmanız sizi endişelendirmemeli, bu sadece çözülmesi gereken yaygın bir problemdir.

Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Planını Etkileyen Diş Pozisyonları Nelerdir?

Gömülü 20 yaş dişi çekimi operasyonunun ne kadar süreceği, zorluk derecesi ve kullanılacak teknik, tamamen dişin çene içindeki duruşuna, yani pozisyonuna bağlıdır. Cerrahınızın tedavi planını oluştururken dikkate aldığı bu pozisyonlar, her vakanın neden birbirinden farklı olduğunu açıklar. Dişin duruş açısına göre en sık karşılaşılan türler aşağıdaki gibidir:

  • Mezial (Öne Eğik)
  • Vertikal (Dikey)
  • Horizontal (Yatay)
  • Distal (Arkaya Eğik)

Ayrıca dişin üzerini örten dokunun türü de cerrahinin seyrini belirler. Dişin ne kadar derinde olduğu, bu sınıflandırma ile anlaşılır:

  • Yumuşak Doku Gömüklüğü
  • Kısmi Kemik Gömüklüğü
  • Tam Kemik Gömüklüğü

Örneğin sadece diş eti altında kalmış dikey pozisyondaki bir dişin çekimi genellikle daha basitken, çene kemiğinin derinine tamamen yan yatmış ve sinire komşu bir dişin alınması, çok daha hassas ve karmaşık bir cerrahi müdahale gerektirir.

Hangi Belirtiler Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Gerektirdiğini Düşündürür?

Pek çok insan, gömülü yirmilik dişlerinin varlığından habersiz bir şekilde yaşayabilir, çünkü bu dişler yıllarca hiçbir belirti vermeyebilir (asemptomatik olabilir). Genellikle rutin diş hekimi kontrollerinde çekilen panoramik röntgenlerle tesadüfen fark edilirler. Ancak bir dişin ağrısız olması, onun sorunsuz olduğu veya gelecekte problem çıkarmayacağı anlamına gelmez.

Belirtiler ortaya çıkmaya başladığında ise bu durum genellikle dişin kendisinden değil çevresinde yarattığı sorunlardan kaynaklanır. Gömülü 20 yaş dişi çekimi ihtiyacını işaret edebilecek yaygın belirtiler şunlardır:

  • Ağzın en arka kısmında hissedilen zonklayıcı ağrı
  • Çeneye, kulağa veya başa yayılan ağrı
  • Etkilenen bölgedeki diş etinde veya yanakta şişlik
  • Diş etinde kızarıklık, hassasiyet ve kanama
  • Ağızda kalıcı kötü bir tat
  • Geçmeyen ağız kokusu (halitozis)
  • Ağzı açarken zorlanma veya çenede kilitlenme hissi (trismus)
  • Yutkunurken veya çiğnerken zorluk
  • Boyun bölgesindeki lenf bezlerinde şişlik

Güvenli Bir Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi İçin Panoramik Röntgen Neden Bu Kadar Önemlidir?

Gömülü 20 yaş dişi çekimi öncesinde, cerrahın yolunu aydınlatan en temel ve en önemli araç panoramik röntgendir. Ağız içine sığdırılan küçük, standart diş filmleri sadece birkaç dişi gösterebilir ve bu büyük azı dişinin tamamını, köklerini ve çevresindeki kritik yapıları görmek için yetersiz kalır. Panoramik röntgen ise, tek bir filmde kulaktan kulağa tüm çene yapınızı, bütün dişlerinizi, çene ekleminizi ve sinüs boşluklarınızı iki boyutlu bir harita gibi önümüze serer.

Bu “stratejik harita,” cerrahın operasyonu en güvenli ve en az travmatik şekilde planlaması için hayati bilgiler sunar. Dişin hangi açıyla durduğunu, köklerinin kaç tane ve ne şekilde (kıvrık, çengelli vb.) olduğunu net bir şekilde gösterir. En önemlisi, dişin komşu olduğu ikinci azı dişine, üst çenedeki sinüs boşluklarına ve alt çenede dudağa his veren ana sinir kanalına olan mesafesini ve ilişkisini değerlendirme imkanı tanır. Ayrıca dişle ilişkili olabilecek ve dışarıdan fark edilmeyen kist, tümör gibi patolojik oluşumların saptanmasına da yardımcı olur. Kısacası panoramik röntgen olmadan yapılan bir gömülü diş çekimi planı, karanlıkta yol bulmaya çalışmak gibidir.

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Öncesinde 3D Tomografi (CBCT) Ne Zaman İstenir?

Üç boyutlu (3D) Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi, yani CBCT, her hastadan rutin olarak istenen bir görüntüleme yöntemi değildir. Bunun temel sebebi, panoramik röntgene kıyasla bir miktar daha fazla radyasyon içermesi ve daha maliyetli olmasıdır. Tıpta “ALADA” olarak bilinen (Teşhis İçin Kabul Edilebilir En Düşük Doz) prensibi gereği, hastaları gereksiz radyasyondan korumak esastır. Bu nedenle CBCT, sadece standart iki boyutlu röntgenin yetersiz kaldığı özel ve yüksek riskli durumlarda devreye girer.

Peki, bu yüksek riskli durumlar nelerdir? En yaygın senaryo, panoramik röntgende alt yirmilik dişin köklerinin, alt çene kemiği içinden geçen ve dudağınıza, çene ucunuza his veren inferior alveolar sinir kanalı ile çok yakın, hatta iç içe geçmiş (süperpozisyon) görünmesidir. Röntgen filminde diş kökünün ucunda bir kararma, sinir kanalını çevreleyen beyaz çizginin kesintiye uğraması gibi bazı işaretler bu şüpheyi doğurur. İşte bu noktada CBCT, belirsizliği ortadan kaldırır. İki boyutlu filmin “acaba temas ediyor mu?” sorusunu, üç boyutlu olarak “evet, temas ediyor ve şu noktasından” şeklinde net bir cevapla yanıtlar. Bu milimetrik hassasiyetteki bilgi, cerrahın sinire zarar verme riskini en aza indirmek için operasyon tekniğini değiştirmesine (örneğin dişi farklı bir yönden çıkarmasına veya farklı aletler kullanmasına) olanak tanır. Yani CBCT, cerrahinin güvenliğini en üst düzeye çıkarmak için başvurulan bir ileri teknoloji ürünüdür.

Tedavi hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

Hangi Durumlarda Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Mutlaka Yapılmalıdır?

Gömülü bir yirmilik dişin çekilme kararı, genellikle keyfi bir tercih olmaktan çok, mevcut bir problemi çözmek veya ileride daha büyük sorunlara yol açmasını engellemek için verilen tıbbi bir karardır. Dişin çekilmesini kesinlikle gerekli kılan bazı net durumlar vardır. Bu durumlar dişin artık sadece “yerinde duran bir diş” olmaktan çıkıp aktif bir hastalık odağı haline geldiğini gösterir. Gömülü 20 yaş dişi çekimi işlemini zorunlu kılan en yaygın nedenler şunlardır:

  • Tekrarlayan Perikoronit: Dişin etrafındaki diş etinin sürekli iltihaplanması, şişmesi ve ağrıması.
  • Tedavi Edilemeyen Çürük: Dişin pozisyonu nedeniyle etkin bir şekilde temizlenememesi ve dolguyla kurtarılamayacak kadar derin çürük oluşması.
  • Komşu Dişe Zarar Vermesi: Gömülü dişin önündeki sağlıklı ikinci azı dişine baskı yaparak o dişte çürük, kök erimesi (rezorpsiyon) veya kemik kaybı başlatması.
  • Kist veya Tümör Oluşumu: Röntgenlerde, gömülü dişi çevreleyen keseden kaynaklanan ve çene kemiğini eritebilen patolojik oluşumların saptanması.
  • Şiddetli Diş Eti Hastalığı: Gömülü dişin bulunduğu bölgenin temizlenememesi nedeniyle komşu dişi de etkileyen ve kemik kaybına yol açan derin diş eti ceplerinin oluşması.
  • Ortodontik Tedavi Planlaması: Diş teli tedavisi öncesinde, dişlerin hareketine engel olacağı veya tedavinin başarısını riske atacağı düşünülen durumlarda.
  • Protez Planlaması: Üzerine yapılacak bir protezin (damak) altına denk gelerek ileride protezin kullanımını zorlaştıracak olması.

Belirti Vermeyen Bir Diş İçin Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Yaptırmak Gerekli midir?

Bu konu, diş hekimliği dünyasında üzerinde en çok tartışılan konulardan biridir ve her iki yaklaşımın da haklı gerekçeleri vardır. “Ağrımıyor, neden çektireyim ki?” düşüncesi oldukça yaygındır. Karar verme süreci, kişiye özel bir risk-fayda analizine dayanır.

Bir grup uzman, “profilaktik,” yani önleyici çekim yaklaşımını savunur. Bu yaklaşıma göre, özellikle 20’li yaşların başındaki genç hastalarda, ileride sorun çıkarma potansiyeli yüksek olan (örneğin yatay pozisyondaki) dişlerin, henüz bir belirti vermeden çekilmesi daha mantıklıdır. Çünkü genç yaşlarda kökler gelişmemiştir, çene kemiği daha esnektir ve iyileşme potansiyeli çok daha yüksektir. Bu operasyonu daha basit, riskleri daha az ve iyileşme sürecini daha hızlı hale getirir. “Sorun çıkmasını beklemek, bombanın ne zaman patlayacağını beklemek gibidir” mantığına dayanır.

Diğer grup ise “konservatif yönetim,” yani izle ve bekle yaklaşımını benimser. Bu görüşe göre, her belirtisiz diş ileride mutlaka sorun çıkarmaz. Dolayısıyla aktif bir hastalık belirtisi (çürük, kist, enfeksiyon vb.) olmadıkça, hastayı cerrahinin riskleri (ağrı, şişlik, enfeksiyon, sinir hasarı) ve maliyeti ile boşuna yüzleştirmemek gerekir. Bu yaklaşım dişin düzenli klinik muayeneler ve periyodik röntgen filmleri ile yakından takip edilmesini, bir sorun baş gösterdiği anda müdahale edilmesini önerir.

En doğru yol, “herkese uyan tek bir kural” uygulamak yerine, hastanın yaşı, genel sağlık durumu dişin röntgendeki pozisyonu ve sinirlere yakınlığı gibi faktörleri cerrahla birlikte değerlendirerek, kişiye özel en güvenli yol haritasını çizmektir.

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Ameliyatına Nasıl Hazırlık Yapılır?

Gömülü 20 yaş dişi çekimi, basit bir dolgu gibi olmayıp, dikkatli bir hazırlık gerektiren bir cerrahi operasyondur. Ameliyat gününüzün sorunsuz ve konforlu geçmesi, büyük ölçüde bu hazırlık sürecine bağlıdır. Süreç cerrahınızla yapacağınız konsültasyon görüşmesiyle başlar. Bu görüşmede röntgenleriniz detaylıca incelenir, sağlık geçmişiniz, kullandığınız ilaçlar ve alerjileriniz öğrenilir. Ardından, işlemin zorluğuna ve sizin endişe seviyenize bağlı olarak en uygun anestezi yöntemine birlikte karar verilir.

Ameliyat öncesinde size verilecek talimatlar, birer tavsiye değil sizin güvenliğiniz için uyulması zorunlu kurallardır. Özellikle damardan sakinleştirici (IV sedasyon) veya genel anestezi alacaksanız, bu kurallar hayati önem taşır. Bu talimatlar genellikle şunları içerir:

  • Ameliyattan en az 6-8 saat önce yeme ve içmeyi tamamen kesmek. (Midenin boş olması, anestezi sırasında olası bir mide içeriğinin solunum yollarına kaçma riskini önler.)
  • Ameliyat günü sizi eve götürecek ve günün geri kalanında size yardımcı olacak sorumlu bir yakınınızı (refakatçi) ayarlamak.
  • Rahat ve bol kıyafetler giymek.
  • Eğer düzenli kullandığınız ilaçlar varsa (kan sulandırıcı, tansiyon ilacı vb.), bunları ne zaman kesmeniz veya nasıl almanız gerektiği konusunda cerrahınızın talimatlarına uymak.

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Sırasında Hangi Anestezi Yöntemleri Kullanılır?

Başarılı bir cerrahi deneyimin en önemli koşullarından biri, işlem sırasında kesinlikle ağrı hissetmemeniz ve kendinizi olabildiğince rahat hissetmenizdir. Bu amaçla, her hastanın ihtiyacına ve yapılacak işlemin karmaşıklığına uygun farklı anestezi seçenekleri mevcuttur.

  • Lokal Anestezi: Bu yöntemde sadece çekim yapılacak bölge, diş etine yapılan iğnelerle tamamen uyuşturulur. İşlem boyunca uyanık olursunuz, çevrenizde olan bitenin farkındasınızdır ancak kesinlikle ağrı hissetmezsiniz. Hissedeceğiniz tek şey, dişin yuvasından çıkarılması sırasında oluşan bir basınç veya titreşim hissidir. Genellikle daha basit çekimler veya cerrahiden endişe duymayan hastalar için uygundur.
  • IV Sedasyon (Bilinçli Sakinleştirme): Bu 20 yaş dişi çekimlerinde hasta konforunu en üst düzeye çıkaran ve en sık tercih edilen yöntemlerden biridir. Kolunuzdan açılan bir damar yoluyla verilen ilaçlar sayesinde derin bir rahatlama ve hoş bir uykululuk haline girersiniz. Kendi başınıza nefes alıp vermeye devam edersiniz ancak cerrahi stresten ve endişeden tamamen arınırsınız. İşlem bittiğinde genellikle olanları ya çok az hatırlarsınız ya da hiç hatırlamazsınız. Bu yönteme ek olarak tam ağrı kontrolü için bölgeye yine lokal anestezi de uygulanır. Cerrahi kaygısı yüksek olan veya aynı anda birden fazla dişi çekilecek hastalar için ideal bir seçenektir.
  • Genel Anestezi: Bu seçenekte, bir anestezi uzmanı tarafından ameliyathane koşullarında tamamen uyutulursunuz. Solunumunuz bir cihazla desteklenir ve tüm yaşamsal fonksiyonlarınız işlem boyunca anestezi ekibi tarafından yakından takip edilir. Genel anestezi, genellikle çok uzun ve karmaşık sürecek vakalar, aşırı dental fobisi olan hastalar veya IV sedasyonun uygun olmadığı bazı özel tıbbi durumlara sahip bireyler için tercih edilir.

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Ameliyatı Teknik Olarak Nasıl Yapılır?

Hastaların en büyük endişelerinden biri, dişin kerpetenle zorlanarak, kırılarak çıkarılacağı düşüncesidir. Oysa modern cerrahi teknikler, kaba kuvvete değil hassasiyete ve kontrollü adımlara dayanır. Amaç dişi çevreleyen kemik ve diş etine en az travmayı vererek, onu güvenli bir şekilde “sökmektir.” İşlem adım adım ilerleyen hassas bir prosedürdür.

  • Bölgeye Erişim: Anestezi etki ettikten sonra, cerrah diş etinde küçük ve temiz bir kesi yaparak, alttaki gömülü dişe ve çene kemiğine ulaşır.
  • Kemik Kaldırma: Eğer diş kemik içindeyse, cerrah özel aletler kullanarak, sadece dişi serbest bırakmaya yetecek minimum miktarda kemiği, dişe bir pencere açar gibi dikkatlice kaldırır.
  • Dişin Bölünmesi: Bu operasyonun en stratejik adımıdır. Özellikle büyük veya anormal köklere sahip bir dişi tek parça halinde çıkarmaya çalışmak, çevre dokulara gereksiz baskı uygular. Bunun yerine cerrah, dişi daha küçük ve kolay yönetilebilir parçalara ayırır. Bu dişi çok daha küçük bir boşluktan, daha az travma ile çıkarmayı sağlar.
  • Parçaların Çıkarılması: Bölünen diş parçaları, özel cerrahi aletlerle yuvasından nazikçe kaldırılır ve çıkarılır.
  • Temizlik ve Dikiş: Diş tamamen çıkarıldıktan sonra, çekim boşluğu (soket) herhangi bir diş veya kemik kalıntısından arındırmak için titizlikle temizlenir ve yıkanır. Ardından diş eti tekrar yerine getirilir ve genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden eriyen dikişlerle kapatılır.
  • Tamponlama: Son olarak kanamayı kontrol etmek ve iyileşmenin ilk adımı olan koruyucu kan pıhtısının oluşumuna yardımcı olmak için bölgenin üzerine steril bir gazlı bez tampon yerleştirilir.

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Sonrası İlk 48 Saatte Nelerden Kaçınmak Gerekir?

İyileşme sürecinin en kritik ve en önemli evresi ilk iki gündür. Bu dönemde yapacağınız veya yapmayacağınız her şey, tüm iyileşme sürecinizin kalitesini belirleyecektir. Tüm kuralların tek bir ortak amacı vardır: Çekim boşluğunda oluşan ve alttaki kemik ile siniri koruyan doğal bir yara bandı görevi gören “kan pıhtısını” yerinde tutmak. Bu pıhtının bozulması, “kuru soket” (alveolar osteitis) olarak bilinen aşırı ağrılı bir komplikasyona yol açar. Bu nedenle ilk 48 saat boyunca pıhtıyı yerinden oynatabilecek her türlü eylemden kaçınmak hayati önem taşır. Kaçınmanız gerekenler listesi şunlardır:

  • Tükürmek
  • Ağzı şiddetle çalkalamak
  • Pipet kullanmak
  • Sigara içmek
  • Alkol tüketmek
  • Sıcak yiyecek ve içecekler (çorba, kahve, çay)
  • Asitli içecekler (kola, meyve suyu)
  • Çekim bölgesini dil veya parmakla kurcalamak
  • Ağır fiziksel aktiviteler ve spor
  • Öne doğru eğilmek

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Sonrası Ağrı ve Şişliği Kontrol Etmek İçin Neler Yapılabilir?

Ameliyat sonrası ağrı ve şişlik, vücudun verdiği normal ve beklenen bir tepkidir. Bu süreci ne kadar konforlu geçireceğiniz, bazı basit kurallara uymanıza bağlıdır. Şişlik, genellikle operasyondan sonraki 48 ila 72 saat içinde en üst seviyeye ulaşır ve ardından yavaş yavaş inmeye başlar. Ağrı ise düzenli ilaç kullanımıyla kontrol altında tutulabilir ve her geçen gün azalması beklenir.

Ağrı ve şişlik yönetimi için yapılması gerekenler aşağıdaki gibidir.

  • Buz Uygulaması: İlk 48 saat boyunca, bir havluya sarılmış buz torbasını, ameliyat bölgesine denk gelen yanak kısmına 15 dakika tutup 15 dakika dinlendirerek aralıklarla uygulayın.
  • Başın Yüksekte Tutulması: Yatarken veya uzanırken başınızın altına birkaç yastık koyarak kalp seviyesinden yüksekte tutmak, şişliğin ve kanamanın azalmasına yardımcı olur.
  • Dinlenmek: Vücudunuzun enerjisini iyileşmeye yönlendirmesi için ilk birkaç gün dinlenin.
  • İlaçların Düzenli Kullanımı: Reçete edilen ağrı kesicileri, ağrının başlamasını beklemeden, size söylenen düzenli aralıklarla alın.
  • Sıcak Kompres: 48 saat geçtikten sonra, buzun yerini nemli sıcak kompres alabilir. Bu kan dolaşımını artırarak mevcut şişliğin ve morluğun daha hızlı dağılmasına yardımcı olur.

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Sonrası Beslenme ve Ağız Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Ameliyat sonrası beslenme ve ağız hijyeninin iki temel amacı vardır: İyileşen yara bölgesini korumak ve enfeksiyonu önlemek.

Beslenme: İlk birkaç gün boyunca yara bölgesini tahriş etmeyecek, çiğneme gerektirmeyen gıdalar tüketilmelidir. Tüketilebilecek ideal gıdalar arasında şunlar bulunur:

  • Soğuk veya ılık çorbalar (taneciksiz)
  • Yoğurt
  • Püre
  • Muhallebi
  • Puding
  • Dondurma
  • Smoothie (pipetsiz)
  • Avokado

İyileşme sürecinde yara yerine kaçıp iltihaplanmaya neden olabilecek veya pıhtıyı yerinden oynatabilecek bazı yiyeceklerden ise kesinlikle uzak durulmalıdır. Kaçınılması gereken gıdalar şunlardır:

  • Sıcak ve baharatlı yiyecekler
  • Sert, çıtır veya yapışkan gıdalar (cips, kuruyemiş, sakız)
  • Küçük taneli yiyecekler (pirinç, bulgur, susam, çilek, kivi)
  • Asitli gıdalar ve içecekler

Ağız Hijyeni:

İlk 24 saat boyunca pıhtıyı korumak için ağzınızı çalkalamamalı, tükürmemeli ve bölgeyi fırçalamamalısınız. 24 saat geçtikten sonra ise enfeksiyonu önlemek için nazik temizliğe başlayabilirsiniz. Günde birkaç kez, özellikle yemeklerden sonra, bir bardak ılık suya yarım çay kaşığı tuz ekleyerek hazırladığınız tuzlu su ile ağzınızı nazikçe, başınızı bir yandan diğer yana eğerek çalkalayın. Şiddetli çalkalamadan ve tükürmekten kaçının. Diğer dişlerinizi, cerrahi bölgeden uzak durarak dikkatlice fırçalayabilirsiniz.

Gömülü 20 Yaş Dişi Çekimi Sonrası Yaşanabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

Gömülü 20 yaş dişi çekimi, yüksek başarı oranına sahip, güvenli bir operasyondur. Ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi, istenmeyen durumların ortaya çıkma ihtimali, düşük de olsa, vardır. Bu riskler hakkında bilgi sahibi olmak, olası bir sorunu erken fark edip hekiminize başvurmanıza yardımcı olur.

En sık karşılaşılan ve genellikle iyileşme sürecinin bir parçası olan geçici yan etkiler şunlardır:

  • Ağrı
  • Şişlik
  • Morarma
  • Ağzı açmada kısıtlılık (Trismus)
  • Hafif kan sızıntısı

Daha az yaygın olan ancak daha ciddi ve hekim müdahalesi gerektiren komplikasyonlar ise aşağıdaki gibidir.

  • Kuru Soket (Alveolar Osteitis): Çekim sonrası en sık görülen ağrılı komplikasyondur. Koruyucu kan pıhtısının bozulmasıyla kemiğin açığa çıkmasıdır.
  • Enfeksiyon: Yara yerinde artan ağrı, şişlik, ateş ve iltihaplı akıntı ile kendini gösterir.
  • Sinir Hasarı: Alt yirmilik dişlerin sinire yakınlığı nedeniyle dudak veya dilde geçici (nadiren kalıcı) uyuşukluk veya karıncalanma hissidir.
  • Komşu Dişe Hasar: Cerrahi sırasında yandaki dişin dolgusunun veya kaplamasının zarar görmesi.
  • Sinüs Açıklığı: Üst yirmilik dişin kökü sinüs boşluğuna uzanıyorsa, çekim sırasında ağız ile sinüs arasında bir açıklık oluşması.

Adana’da Gömülü 20 Yaş Diş Çekimi Fiyatları Ne Kadar?

Gömülü 20 Yaş Diş Çekimi tedavinin yapılacağı kliniğe, hastanın durumuna göre değişmektedir.

Gömülü 20 Yaş Diş Çekimi Yaptıranların Yorumları

Diş Hekimi Yaşar Çınar Nar'ın hasta yorumları için Google Maps'e göz atabilirsiniz.

Adana'da Gömülü 20 Yaş Diş Çekimi Yapan Doktorlar & Diş Hastaneleri

Adana'da Gömülü 20 Yaş Diş Çekimi uygun alt yapıya sahip diş hastaneleri veya kliniklerde, diş hekimleri tarafından yapılır.

Sıkça Sorulan Sorular

Gömülü 20 yaş dişi, çene kemiği veya diş eti altında tam olarak çıkamamış ya da kısmen çıkmış üçüncü azı dişidir. Genellikle ağızda yer darlığı nedeniyle çıkamaz.

Ağrı, enfeksiyon, diş çürümesi, diş eti iltihabı, yan dişe baskı ve ortodontik problemler gibi komplikasyonları önlemek için çekimi önerilir.

İşlem genellikle lokal anestezi ile yapılır. Diş eti ve kemik dokusu açılır, diş parçalara ayrılarak ya da bütün olarak çıkarılır ve bölge temizlenir.

Çekim sırasında lokal anestezi sayesinde ağrı hissedilmez. Sonrasında hafif ağrı, şişlik ve hassasiyet olabilir, bunlar ağrı kesici ve soğuk uygulama ile kontrol edilir.

Genellikle 7-10 gün içinde iyileşme tamamlanır. Şişlik ve hafif ağrı ilk birkaç gün normaldir, önerilen bakım uygulandığında süreç rahat geçer.

İlk 24 saat ağız çalkalanmamalı, sigara ve alkol tüketilmemeli, sıcak yiyecek-içeceklerden kaçınılmalı, hekimin verdiği ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.

Evet, özellikle cerrahi çekimlerde hafif şişlik ve bazen morarma görülebilir. Soğuk kompres şikayetleri azaltmaya yardımcı olur.

Deneyimli bir çene cerrahı veya diş hekimi tarafından yapıldığında genellikle güvenli bir işlemdir. Nadiren sinir zedelenmesi, enfeksiyon veya kanama gibi riskler olabilir.

Çekilecek dişin konumuna ve zorluk derecesine göre işlem 20-45 dakika sürebilir.

Her gömülü 20 yaş dişi çekilmeyebilir. Dişin pozisyonu, oluşturduğu sorunlar ve genel ağız sağlığı göz önüne alınarak hekim kararıyla işlem yapılır.