Adana Porselen Diş Kaplama

Adana’da porselen kaplama yapan diş hekimlerinden olan Yaşar Çınar Nar, dişlerdeki estetik ve fonksiyon kayıplarını kalıcı ve doğal görünümlü çözümlerle giderir. Porselen kaplamalar, renklenmiş, kırılmış, aşınmış veya şekil bozukluğu olan dişlerin görünümünü iyileştirmek için tercih edilen, uzun ömürlü restorasyonlardır.

Tedavi sürecinde dişler, kaplamanın yerleştirileceği şekilde minimal düzeyde hazırlanır ve ölçü alınır. Laboratuvarda hastanın diş rengine ve yapısına uygun olarak hazırlanan porselen kaplamalar, özel yapıştırıcılarla dişlere sabitlenir. Hem estetik hem de dayanıklılık sağlayan bu yöntem, doğal diş görünümünü taklit eden ışık geçirgenliği ile öne çıkar.

Porselen kaplama sonrası süreçte, hastalar hem estetik açıdan tatmin edici bir gülüşe hem de güçlü bir çiğneme fonksiyonuna kavuşur. Düzenli bakım ve kontroller ile kaplamalar uzun yıllar boyunca sorunsuz kullanılabilir. Ayrıca leke tutmayan yüzeyi sayesinde estetik görünüm uzun süre korunur.

Porselen Kaplamalar Nedir ve Nasıl Çalışır?

Porselen kaplamaları, dişleriniz için özel olarak dikilmiş bir “kıyafet” gibi düşünebilirsiniz. Tıpkı bir kontakt lensin gözün yüzeyine oturması gibi, bu yaprak inceliğindeki seramik kabuklar da dişin sadece ön yüzeyine yapıştırılır. Buradaki temel amaç alttaki dişin estetik kusurlarını tamamen gizleyerek yepyeni ve kusursuz bir görünüm yaratmaktır. Bu kaplamalar, ışığı kırma ve yansıtma biçimiyle doğal diş minesini birebir taklit eden, yüksek teknolojiye sahip medikal seramiklerden üretilir. Sonuç, dışarıdan bakıldığında kaplama olduğu anlaşılmayan, son derece doğal bir gülüştür.

Sıkça karıştırılan bir konuyu netleştirmek önemlidir. Porselen kaplamalar, dişin tamamını bir şapka gibi saran geleneksel kron (kaplama) restorasyonlarından farklıdır. Kronlar, genellikle büyük bir çürük veya kırıktan sonra dişin yapısal bütünlüğünü korumak için dişi her yönden sararken, porselen laminalar çok daha konservatif bir yaklaşımdır. Sadece estetiği ilgilendiren ön yüzeye odaklanıldığı için, dişin kendi doğal dokusundan çok az bir miktar aşındırma yapılır. Bu da dişin sağlığını ve yapısını maksimum düzeyde korumak anlamına gelir.

Bu tedavinin geri döndürülemez bir işlem olduğunu bilmek gerekir. Kaplamanın dişle mükemmel bir uyum içinde olması ve yapay bir çıkıntı gibi durmaması için, dişin en dıştaki mine tabakasından genellikle yarım milimetreden daha ince bir katman alınır. Bu dişin doğal yapısında kalıcı bir değişiklik demektir ve bu işlem bir kez yapıldığında, o dişin her zaman bir kaplama veya benzeri bir restorasyonla korunması gerekir.

Hangi Estetik Sorunlar İçin Porselen Kaplamalar Tercih Edilebilir?

Porselen kaplamalar, gülüşünüzde sizi rahatsız eden pek çok farklı soruna çözüm olabilen çok yönlü bir tedavidir. Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda estetik ve kalıcı sonuçlar sunarlar. Porselen kaplamaların etkili olduğu başlıca estetik sorunlar şunlardır:

• Diş beyazlatma ile sonuç alınamayan inatçı renklenmeler
• Tetrasiklin gibi ilaç kullanımına bağlı oluşan lekeler
• Aşırı flora bağlı renklenmeler (florozis)
• Kanal tedavisi sonrası renk değiştiren (grileşen) dişler
• Ufak kırıklar, çatlaklar ve aşınmış diş uçları
• Dişler arasındaki istenmeyen boşluklar (diastema)
• Hafif ve orta düzeydeki diş çapraşıklıkları
• Doğuştan gelen şekil bozuklukları (konik dişler vb.)
• Normalden küçük kalmış dişler (mikrodonti)

Porselen Kaplamalar İçin Kimler İyi Bir Adaydır?

Porselen kaplama tedavisinin başarısı, her şeyden önce sağlıklı bir temel üzerine inşa edilmesine bağlıdır. Bu nedenle bu tedavi için en uygun adaylar, estetik bir gülüş beklentisi olan ve belirli sağlık kriterlerini karşılayan kişilerdir. İdeal bir adayın sahip olması gereken temel özellikler bulunur:

• Genel ağız ve diş sağlığının iyi olması
• Tedavi edilecek dişlerde aktif çürük bulunmaması
• İlerlemiş diş eti hastalığı (periodontitis) olmaması
• Kaplamanın yapışacağı yeterli ve sağlıklı mine dokusuna sahip olunması
• Tedaviden beklentilerin gerçekçi ve ulaşılabilir olması
• İyi bir ağız hijyeni alışkanlığına sahip olunması

Unutulmamalıdır ki porselen kaplama estetik bir işlem olsa da temelinde bir sağlık prensibi yatar. Kaplama yapılacak dişlerde veya komşu diş etlerinde var olan herhangi bir sorun, mutlaka kaplama işleminden önce tamamen tedavi edilmelidir. Sağlıksız bir zemine inşa edilen estetik, uzun vadede hem dişin hem de kaplamanın kaybıyla sonuçlanabilir.

Hangi Durumlarda Porselen Kaplamalar Önerilmez?

Herkes porselen kaplama için uygun bir aday olmayabilir. Bazı mevcut sağlık durumları veya alışkanlıklar, tedavinin başarısını riske atabilir ve uzun ömürlü olmasını engelleyebilir. Bu gibi durumlarda, porselen kaplamalar yerine farklı tedavi alternatifleri değerlendirilmelidir. Porselen kaplamaların genellikle önerilmediği durumlar vardır:

• Yetersiz ağız hijyenine sahip bireyler
• Şiddetli diş sıkma veya gıcırdatma (bruksizm) alışkanlığı olanlar
• Kaplamanın yapışacağı yeterli mine dokusu kalmamış dişler
• Çok büyük dolgularla restore edilmiş, zayıf dişler
• İleri derecede diş eti çekilmesi ve kök yüzeyi açığa çıkmış vakalar
• Çenelerin başa baş kapandığı veya anormal kapanış ilişkileri
• Henüz gelişimini tamamlamamış genç bireyler

Özellikle diş sıkma alışkanlığı mutlak bir engel olmasa da kaplamalara binen aşırı ve kontrolsüz kuvvetler nedeniyle kırılma riskini ciddi şekilde artırır. Böyle bir durum varsa, tedavinin başarısı için genellikle gece plağı gibi ek koruyucu önlemlerin alınması şarttır.

Porselen Kaplamalar Yaptırmanın Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Her tıbbi ve estetik işlem gibi porselen kaplamaların da hem güçlü yanları hem de dikkate alınması gereken yönleri vardır. Karar verme sürecinde bu faktörleri dengeli bir şekilde değerlendirmek, hasta memnuniyeti için kritik öneme sahiptir. Merak edilen “porselen diş kaplama yaptıranlar yorumları” genellikle bu avantaj ve dezavantajlar etrafında şekillenir.

Porselen Kaplamaların Avantajları (Artıları)

• Kusursuz Doğal Görünüm: Işığı doğal diş gibi yansıttığı için estetik olarak mükemmel sonuç verir.
• Üstün Leke Direnci: Pürüzsüz yüzeyi sayesinde kahve, çay, sigara gibi etkenlerle lekelenmez.
• Uzun Ömürlü Dayanıklılık: İyi bakıldığında “porselen kaplama diş ömrü” 15 yılı rahatlıkla aşabilir.
• Konservatif Yöntem: Kron kaplamalara göre dişten çok daha az doku kaldırılır.
• Dokularla Tam Uyum: Diş etleri tarafından çok iyi tolere edilen biyouyumlu bir malzemedir.
• Kalıcı Beyazlık: Rengi zamanla değişmez, ilk günkü beyazlığını korur.
• Yüksek Özgüven: Estetik bir gülüşün getirdiği pozitif psikolojik etki.

Porselen Kaplamaların Dezavantajları (Eksileri)

• Geri Döndürülemez İşlem: Dişten mine kaldırıldığı için kalıcı bir uygulamadır.
• Maliyet: Diğer estetik uygulamalara göre daha yüksek bir yatırım gerektirir. “Porselen diş kaplama fiyatları” bu kararda önemli bir faktördür.
• Geçici Hassasiyet: İşlem sonrası ilk birkaç gün sıcak ve soğuğa karşı hassasiyet olabilir.
• Kırılma Riski: Çok sert darbelere veya aşırı kuvvete maruz kaldığında çatlayabilir veya kırılabilir.
• Onarım Zorluğu: Hasar gördüğünde tamiri zordur, genellikle tamamen değiştirilmesi gerekir.
• Yenileme Gerekliliği: Ömür boyu bir çözüm değildir, belirli bir süre sonunda yenilenmeleri gerekir.

Porselen Kaplamalar Hangi Tür Seramik Malzemelerden Yapılır?

“Porselen” genel bir terim olsa da kaplama yapımında kullanılan seramiklerin farklı türleri ve özellikleri vardır. Hekim, hastanın estetik beklentileri, dişlerinin durumu ve ısırma kuvvetleri gibi faktörleri göz önünde bulundurarak en uygun malzemeyi seçer. Günümüzde en sık kullanılan porselen kaplama malzemeleri şunlardır:

• Feldspatik Porselen: En geleneksel ve sanatsal malzemedir. Usta bir teknisyen tarafından katman katman elle işlenir. En doğal ve estetik sonuçları verme potansiyeline sahiptir ancak diğerlerine göre daha kırılgandır.
• Lösit Takviyeli Cam Seramik (örn. IPS Empress): Feldspatik porselene göre daha dayanıklı bir preslenmiş seramiktir. Estetik ve dayanıklılığı iyi bir şekilde bir araya getirdiği için uzun yıllardır güvenle kullanılmaktadır.
• Lityum Disilikat Cam Seramik (örn. IPS E.max): Günümüz estetik diş hekimliğinin altın standardı olarak kabul edilen, son derece popüler bir malzemedir. Yüksek dayanıklılığı ve kırılma direnci ile öne çıkar. Bu gücü sayesinde çok ince üretilebilir, bu da dişten daha az aşındırma yapılmasına olanak tanır. Hem estetik hem de fonksiyonel olarak üstün sonuçlar sunar.

Geleneksel ve Modern Porselen Kaplamalar Arasındaki Fark Nedir?

Porselen kaplamalarda en sık karşılaştırılan iki malzeme, en sanatsal kabul edilen feldspatik porselen ile en dayanıklı ve popüler olan E.max (lityum disilikat) porselendir. Aralarındaki seçim, adeta bir sanat ve mühendislik dengesidir. Feldspatik kaplamayı bir ressamın elinden çıkmış özel bir tabloya, E.max’i ise hem estetik hem de çok sağlam, yüksek teknoloji bir tasarıma benzetebiliriz. Temel farklar birkaç ana başlıkta toplanabilir.

• Dayanıklılık: E.max, feldspatik porselene göre yaklaşık 3-4 kat daha güçlü ve kırılmaya karşı dirençlidir. Bu onu özellikle diş sıkan veya güçlü bir çene yapısına sahip hastalar için daha güvenilir bir seçenek yapar.
• Estetik Potansiyel: Feldspatik porselen, usta bir seramistin elinde, doğal dişin içindeki ince renk ve şeffaflık geçişlerini en ince ayrıntısına kadar taklit etme potansiyeline sahiptir. E.max de harika estetik sonuçlar sunar, ancak bu seviyeye ulaşması için genellikle teknisyen tarafından yüzeyde ek renklendirme ve cilalama gibi işlemler gerektirir.
• Üretim Tekniği: Feldspatik kaplamalar tamamen el emeği ve sanatsal beceri gerektirir. E.max ise hem geleneksel presleme yöntemiyle hem de modern CAD/CAM teknolojisi ile dijital olarak tasarlanıp bir cihaz tarafından üretilebilir.
• Gereken Kalınlık: E.max’in yüksek gücü, onun çok daha ince (0.3 mm kadar) üretilmesine olanak tanır. Bu da genellikle diş yüzeyinden daha az aşındırma yapılması, yani dişin daha fazla korunması anlamına gelir.

Adım Adım Geleneksel Yöntemlerle Porselen Kaplamalar Nasıl Yapılır?

Peki, “porselen kaplama nasıl yapılır?” süreci pratikte nasıl işler? Geleneksel yöntemlerle bu tedavi genellikle birkaç randevu gerektiren, özenli ve hassas adımlardan oluşur. Hastaların en çok merak ettiği “porselen diş öncesi-sonrası” arasındaki o muhteşem dönüşüm bu adımların bir sonucudur.

• Planlama ve Tasarım: Her şey, sizin beklentilerinizi ve hedeflerinizi anlamakla başlar. Bu ilk seansta detaylı bir ağız muayenesi yapılır, fotoğraflar ve röntgenler alınır. En önemlisi, gülüş tasarımı yapılır. Genellikle dişlerinizin bir modelini oluştururuz ve bu model üzerinde mumdan yeni dişlerinizin bir prototipini (wax-up) hazırlarız. Hatta bu tasarımı geçici bir materyalle ağzınıza uygulayarak (mock-up), daha işleme başlamadan yeni gülüşünüzün nasıl görüneceğine dair size bir önizleme sunarız.
• Dişlerin Hazırlanması: İkinci randevuda, lokal anestezi ile konforunuz sağlandıktan sonra dişlerin ön yüzeylerinden çok ince bir tabaka hassasça kaldırılır. Bu kaplamaya yer açmak ve dişlerin doğal yapıyla bütünleşmesini sağlamak için gereklidir.
• Ölçü Alınması: Hazırlanan dişlerin son derece hassas bir ölçüsü, özel ölçü kaşıkları ve materyalleri ile alınır. Bu ölçü, sizin için özel olarak çalışacak olan seramik sanatçısına, yani diş teknisyenine gönderilir.
• Geçici Kaplamaların Takılması: Kalıcı kaplamalarınız laboratuvarda özenle hazırlanırken (bu süreç genellikle 1-2 hafta sürer), hazırlanan dişlerinizi korumak ve estetik görünümünüzü sürdürmek için size özel geçici kaplamalar takılır.

Kalıcı Kaplamaların Yapıştırılması: Bu son randevu, yeni gülüşünüzle tanıştığınız andır. “Porselen diş nasıl takılır?” sorusunun cevabı burada yatar. Geçiciler çıkarılır, laboratuvardan gelen kalıcı porselen kaplamalar dişlerinize tek tek prova edilir. Renk, uyum ve şekil sizinle birlikte değerlendirilir. Her şey mükemmelse, dişler özel solüsyonlarla hazırlanır ve kaplamalar, rezin siman adı verilen çok güçlü, özel bir yapıştırıcı ile dişlere daimi olarak sabitlenir. Bu yapıştırıcı, özel bir ışık kaynağı ile saniyeler içinde sertleştirilir. Fazlalıklar temizlenir, cila yapılır ve yeni gülüşünüz artık sizindir.

Porselen Kaplamaların Olası Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir?

Her tıbbi müdahalede olduğu gibi, porselen kaplamaların da potansiyel riskleri ve yan etkileri vardır. Ancak doğru planlama, tecrübeli bir hekim tarafından yapılan hassas bir uygulama ve iyi hasta bakımı ile bu riskler son derece düşüktür ve genellikle yönetilebilirdir. Olası risk ve komplikasyonlar şunları içerebilir.

• Geçici Diş Hassasiyeti: İşlem sonrası en sık görülen durumdur. Genellikle birkaç gün içinde azalır.
• Diş Eti Tahrişi: İşlem sonrası diş etlerinde hafif bir kızarıklık veya hassasiyet olabilir.
• Kaplamanın Kırılması veya Çatlaması: Özellikle diş sıkma veya sert bir darbe sonucu oluşabilir.
• Yapışmanın Bozulması (Debonding): Nadiren de olsa kaplama yerinden çıkabilir.
• Uyum ve Kapanış Sorunları: Yeni kapanışa alışma süreci veya küçük ayarlama ihtiyacı.
• Renk Uyumsuzluğu: Özellikle tek bir dişe kaplama yapıldığında komşu dişlerle renk tutturmak hassasiyet gerektirir.
• Alttaki Dişin Çürümesi: Kötü ağız hijyeni durumunda kaplamanın kenarından çürük başlayabilir.

Porselen Kaplamaların Bakımı ve Korunması Nasıl Olmalıdır?

Porselen kaplamalarınızın ömrünü uzatmak ve güzelliğini yıllarca korumak tamamen sizin elinizdedir. Bu hekim ve hasta arasında bir takım çalışmasıdır. Yapılması gerekenler, aslında doğal dişleriniz için de geçerli olan temel bakım rutinleridir. Bu yatırımı korumak için dikkat edilmesi gerekenler vardır.

• Nazik ve Etkili Fırçalama: Günde en az iki kez, yumuşak kıllı bir diş fırçası ve aşındırıcı olmayan bir diş macunu kullanın.
• Diş İpi Kullanımı: Diş ipi, kaplamaların en kritik bölgesi olan diş eti kenarlarını temizlemek için her gün mutlaka kullanılmalıdır.
• Sert Cisimlerden Kaçınma: Dişlerinizle fındık, fıstık gibi kabuklu yemişleri kırmayın; buz, kalem gibi sert cisimleri ısırmayın ve paket açmak gibi işler için kullanmayın.
• Koruyucu Ekipman Kullanımı: Diş sıkma alışkanlığınız varsa gece plağı, temas sporları yapıyorsanız ağız koruyucu (mouthguard) takmanız hayati önem taşır.
• Yoğun Renklendiricileri Sınırlama: Porselen leke tutmazken, onu dişe bağlayan yapıştırıcı zamanla kenarlardan hafifçe renklenebilir. Kahve, çay, kırmızı şarap gibi içecekleri tükettikten sonra ağzı suyla çalkalamak faydalıdır.
• Düzenli Profesyonel Bakım: Altı ayda bir düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmek, hem kaplamalarınızın hem de genel ağız sağlığınızın korunması için en önemli adımdır. Hekiminiz bu kontrollerde kaplamaların durumunu değerlendirir ve özel aletlerle profesyonel temizliğini yapar.

Adana’da Porselen Diş Kaplama Fiyatları Ne Kadar?

Porselen Diş Kaplama tedavinin yapılacağı kliniğe, hastanın durumuna göre değişmektedir.

Porselen Diş Kaplama Yaptıranların Yorumları

Diş Hekimi Yaşar Çınar Nar'ın hasta yorumları için Google Maps'e göz atabilirsiniz.

Adana'da Porselen Diş Kaplama Yapan Doktorlar & Diş Hastaneleri

Adana'da Porselen Diş Kaplama uygun alt yapıya sahip diş hastaneleri veya kliniklerde, diş hekimleri tarafından yapılır.

Sıkça Sorulan Sorular